Salı , 26 Ocak 2021
Doğrusu Kayyım’dır ancak kamuoyunda Kayyum olarak nitelendirilir. Yasada bazı durumlarda, gerçek hak sahibinin ehliyetsizliği, haklarını kullanamaması gibi sebeplerden dolayı devlet tarafaından ataması yapılan kanuni bir yöneticidir. Kayyum ataması ile birlikte malın yönetimi tamamen o kişiye geçer. Kayyum mahkeme tarafından atanır, bir şirket, bir dernek, spor klübü veya benzeri gibi bir çok kurum ve kuruluşa kayyumluk ataması yapılabilir.
Bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere o yerin en büyük mal memurunun, ilgili malın yönetimi için görevlendirilmesidir. Mal memuru tanımından, ilçelerde Mal Müdürü, illerde ise Defterdar anlaşılmalıdır. 3561 sayılı Mal memurlarının Kayyım Tayin Edilmesi Hakkında Kanun uyarınca Büyükşehir Belediyeleri için kayyım, o ilin Defterdarıdır. Büyükşehir Belediye Teşkilatı olan yerlerde, ilçelerdeki Mal Müdürlerinin kayyımlık görevini Defterdarlara devretmesi gerekir.
Kayyımlık Türleri
En büyük mal memuru İdare Kayyımlığına atandığından idare kayyımlığı hakkında bilgi derlenmiştir.
Kayyım Tayininde Yetkili Mahkeme
Kayyımla idare edilecek malvarlığının bulunduğu veya büyük parçasının bağlı olduğu Sulh Hukuk Mahkemesi kayyım atamaya yetkilidir. Medeni Kanunun 430.maddesinde konu açık olarak saptanmıştır.
Kayyımlık müessesesi genel olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun “Üçüncü Kısım Vesayet” bölümünde düzenlenmiştir. Medeni Kanunun 426. maddesinde “idari kayyımlık” 427. maddesinde ise “temsil kayyımlığı” düzenlemiştir. Medeni Kanuna göre, kayyımlık hususunda hüküm bulunmaması halinde vesayet hükümleri uygulanır.
3561 sayılı Mal memurlarının Kayyım Tayin Edilmesi Hakkında Kanun uyarınca kayyım atanan malları mahallin en büyük malmemuru idare eder. Bu kanuna göre kayyım tayin edilen malların idaresi, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesi Hakkında Kanun, 16/5/2009 tarih ve 27230 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Mal Memurunun Kayyımlığı Hakkında Yönetmelik ve diğer özel hukuku düzenleyen yasa hükümlerine göre yapılır.
Örneğin; kayyımca tebliğ edilen işgal tazminatı (ecrimisil) süresi içinde ödenmemesi halinde, genel hükümlere göre adliye mahkemelerinde alacak davası açılması, bu dava sonucuna göre hükmedilen bedelin rızaen ödenmemesi halinde, hükmedilen alacaklar için 2004 sayılı İcra İflas Kanununa göre icra takibi yapılması gerekir.
Kayyım alacaklarının tahsili için 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa ve 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında kanundan yararlanılması mümkün değildir.
Ocak 2, 2019
Şubat 9, 2018
Temmuz 7, 2017
Nisan 21, 2017