Pazartesi , 12 Nisan 2021
4 Nisan 1953 yılında Çanakkale Boğazında Türk donanmasına ait Dumlupınar denizaltısı, kötü hava şartları sebebiyle, İsveç bandıralı “naboland” gemisi ile çarpışır ve güvertede bulunan 8 kişiden 3’ü pervaneye takıalrak ölür. Gemi içindeki 81 mürettebat içinden 22 kişi kendilerini kış dairesinde saklayarnarak kurtarılmayı beklerler, ancak kendilerini bekleyen daha kötü bir sondan habersiz.
Denizaltı denizin dibine batar, torpidodaki 22 kişi deniz yüzeyine bir şamandra fırlatır ve içindeki telefon ile merkezle iletişime geçerler. Olayı haber verirler. Merkezden gelen cevapta, gerekmeyince konuşmayın, sigara içmeyin olmuştur.
Fakat umutla kurtarılmayı bekleyenler dışında herkes o zamanın teknolojisiyle o askerleri oradan çıkarmanın mümkünatı olmadığını biliyordu.
Bir süre sonra merkezden gelen haberde, artık rahatça konuşabilirsiniz, türkü söyleyebilirsiniz, sigara içebilirsiniz” oldu.
Olayı anlayan 22 kişi artık ölümü bekliyorlardı, 22 kahraman askerin son sözleri, “herşey buraya kadarmış kumandan, birer cigara yakalım mı?” oldu.
Tüm ülke seferber olmuştu ama sonuç hüsran olacaktı. Kurtaran gemisi olaydan 12 saat sonra ancak oraya gelebilmişti ve 25 saat sonra ise anca sabitlenebilmişti. O sırada şamandıra ile torpido arasındaki kablo kesildi ve iletişim tamamen kopmuştu.
Ancak dalgıçlar genede son bir umutla Dumlupınar batığına erişmeye çalışyorlardı, ama kötü hava şartları su altı dalgaları dalgıçların işini çok zorlu bir hale getiriyordu.
Kesilen kablo da olmayınca denizaltını bulmakda hayli zor bir hale gelmişti.
onlarca kez dalış yapıldı ama hiç biri başarılı olamadı. Ama Yılmza Süsen adlı bir dalgıç 80 metre dalmış ve hedefe 11 metre kala, basınca dayanamayıp şuurunukaybetmişti. Vurgun yemek üzereyken kurtarılmış ve ancak 15 saat sonra kendine gelebilmiştir.
7 Nisan’da 3 gün süren çalışmalar sonucunda Milli Savunma Bakanlığı artık kurtarma çalışmalarını durdurduğunu ve umutların kesildiğini bildirdi.
22 asker ölüme terkedilmişti. Türkiye’nin en karar günlerinden birisi 4 Nisan 1953 olarak tarihe geçti. “Ah bir ataş ver” türküsü ise buradan gelmektedir. Hikayesini bilen herkes her duyduğundan gözyaşlarına bu nedenle boğulur. Dumlupınar denizaltısı hala Çanakkale boğazının dibinde durmaktadır.
İşveç bandıralı naboland silebinin kaptani oscar lorenson, çanakkale’de yargilanmiş ve uzun süren duruşmalardan sonra serbest bırakılmış ama sonra büyük okyanus’ta geçirdigi benzeri bir deniz kazasinda, gemisiyle birlikte sulara gömüldüğü söylenmektedir.
Sen salın (sallan) gel ben boyuna bakayım
Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği
Ah vur ataşı gavur sinem ko yansın
Arkadaşlar uykulardan uyansın
Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği
Yöre: İzmir
Kaynak Kişi: Çetin Bozalan
Derleyen: Durmuş Yazıcıoğlu
Aralık 23, 2018
Nisan 24, 2018
Şubat 9, 2018
Şubat 9, 2018